30 Aralık 2013 Pazartesi

Düşünüşler I

Kafamda birçok konu var birikmiş,insana dair,hayata dair,ilişkilere dair,kişiliklerimize davranışlarımıza dair hepsini zamanla fırsat buldukça paylaşacağım.Amacım belki insanların hayatına biraz olsun olumlu duygular katmaya teşvik etmekten ibaret...

-Düşünüşler I-

Kendinden başkasını düşünmeyen insan,hayatta tepetaklak yokuş aşağı freni patlamış bir araç misali yuvarlanmaya mahkumdur.Aksini iddia edebilir misiniz?
Ve o insan hayatı boyunca bu tutumuyla hayatında kendine dair gerçek bir başarı elde edemez kazandım sandıkları kaybettiklerinin yanında kendisi için değerli olduğunu farzetse bile içinde bir yerde hiçlikten ibarettir ve bunu saçlarındaki aklar çoğaldıkça yani köprünün altından çok sular aktıktan sonra farkedebilir ama iş işten geçmiştir...
Sadece 'Ben' egosunun insanı götüreceği yol tektir onunda adı yalnızlıktır.
Peki yalnızlık nedir?
Etrafımızdaki insanlar gerçekten biz biz olduğumuzdan ötürü mü var yoksa sahip olduğumuz sandığımız gücün kaynağı olan para,makam veya bunun gibi şeylerin asalaklarıdırlar...Asıl yalnızlık hangisidir sizce hangisi daha acı gelir insana ...
Şimdi insanın kendi içindeki yalnızlığın anlamı üzerine birşeyler yazmak istiyorum.
Yalnızlık ölüme açılan bir penceredir hayatı soyutlayan,insanın kendi kalkanı gibi gözükse de aslında içinde kendine itiraf edemeği hatalarla saklıydı yalnızlık,yani insanın her sıkışıklığında kırgınlığında sığındığı gerçek düşman.Peki düşmanı dosta çevirmek imkansız mıdır?
Buna cevabım hayır çünkü yalnızlık bir limandır hep orada durmakta olan ve sığınması en kolay olan.
Peki bu limana demir attığımızda tutumumuz nasıl oluyor herşey burada başlıyor işte.Öz eleştiri,kendini sorgulama ve yanlışlarını görme gibi olgunluğa sahip misiniz diğer bir deyişle kendinizi ne kadar seviyorsunuz ?
Kendimi sevmekle ne ilgisi var diyorsanız okumaya devam edin lütfen...
Öyle bir yaratılmışız ki kolay olana kaçmak işimize geliyor,hep önce dışa bakmak,kendimizin hatalarını bile başkalarına yıkmak ve bahanelere sarılmak hep en kolayı değil midir...Nedeni çünkü insanın kendiyle yüzleşmesinden daha zoru yoktur.Hangimiz kendi eksikliklerimizin farkına varmak isteriz ki istemeyez çünkü her birey kendisini öyle mükemmel yaratılmış bir yaratık olarak görüyor ki aksinin farkına varması uçurumdan aşağı düşecekmiş gibi hissettiriyor.Bilmeliyiz ki bu düşüş farkına varılması halinde değil varılmaması sonucu gerçekleşecektir.
Kendini seven insan herşeyden önce  bu davranışları daha iyi bir insan olabilmek için yapar yapmasa da yapmalıdır.
Herşey kendimizi sevmekle başlar;eğer kendimizi sevmiyorsak kimseye doğru düzgün verebileceğimiz birşey yoktur ve işin kötüsü bunun farkında olunmadığı için çevremize telafisi olmayan kırgınlıklara sebep olunmasıdır.Kendimizi sevdiğimiz zaman,bu bize beklentisiz olarak etramızdaki çevreye kapılar açmayı sağlar ve içimizdeki sevgiyi dışa vurma imkanı doğurur.
Önce kendinizi sevin,bir bakın kendinize ama lütfen ayna karşısında ben ne güzelim misali olmasın çünkü güzellik o yüzün bedenin altında saklı olandır.
Hatalıysanız kendinize itiraf edin korkmayın zor gibi gözükür törpüleyin zor olmasına dair ne varsa.Kendinizi yontun çünkü hayat üzerimize gelir nehir misali akar;o yüzden ya acılarla değişeceksiniz ya da kolay yoldan yaşanmasına fırsat tanımadan kendinizi geliştireceksiniz.Kısacası evrim teorisini kendimize uygulamak zorundayız tabi amacımız gerçek anlamda insan olmaksa ve buna değer veriyorsak bunu yapmalıyız...İnsan kelimesinin taşıdığı anlamdaki insan olmanın nesli tükeniyor ve bunun farkında değiliz.İyi olunca size zarar verebilirler bu daha kolay olur ama siz kendinizi bileceğiniz için inanın ki mantıklı düşündüğünüzde öyle temiz bir vicdanla başbaşa kalacaksınız ki bu bütün kırgınlıkları yaşamaya değecektir.Kötü olup felaketler götürmektense iyiliğin ödüllendirilmemesini seçin çünkü kendinizi sevdiğiniz ve gerçekten şefkat dolu sevgiyle taşan bir kalp taşıyabildiğiniz kadar insansınız...Kendinizi sevmek ben egosuyla kesinlikle ayrıştırılmalıdır.Bencillik insanın içindeki en sinsi düşmandır çoğu zaman bunu farkedemeyiz başkaları da söylediğinde kızarız lakin geriye bakıp kaybettiklerini görünce insan ancak o zaman gerçek iç muhakemesiyle bunda olan payın farkına varmaktadır.
Yazımın en başında da dediğim gibi kendinden başkasını düşünmeyen insan,hayatta tepetaklak yokuş aşağı freni patlamış bir araç misali yuvarlanmaya mahkumdur...
Siz onlardan olmayın çünkü herşey bizim elimizde en umutsuz anınızda bile bunu hatırlayın içinizde bir sıcaklık hissedeceksiniz...